Charlie Hebdo üzerine...

  • 16.01.2015 13:43

Ne dergiymiş be kardeşim...

 

Düne kadar adını dahi duymadığımız, çalışanlarının dünyaca ünlü olduklarını bilmediğimiz için utanmamız lazımmış, yaşananlardan anladığım bu.

 

Elbetteki insan canına kast edilmesini kabul etmemekle birlikte, yaptıkları yayınları duydukça, hali hazırda öldürülmelerinin ardından Avrupa ülkeleri tarafından, cinayetlerin İslamla bağdaştırılarak içlerinde var olan İslam düşmanlığının daha da ileri seviyeye getirildiğini gördükçe tuhaflaşıyor insan.

 

İnsan hakları savunuculuğuna soyunan Avrupa'nın terör konusundaki aymazlığını, vurdumduymazlığını, kendi başına gelenlerin ardından hatırlamış olması, ortalığı velveleye vererek, gündemi meşgul etme çabaları ve ülkemizde de bazı bilinen çevrelerce buna çanak tutulurcasına sarılınmasın insanın içini acıtıyor.

 

Bosna'da, Arakan'da, Doğu Türkistan'da, Filistin'de, bilimum Orta Doğu ülkelerinde müslümanlar gerek bizzat devlet terörü eliyle, gerekse batılıların ortaya sürdükleri piyonları eliyle bozuk para misali harcanırken, yaşananların elim verici olduğunu dile getirip kınamaktan başka birşey yapmayanların kendilerinin yaşadıkları olaylar karşısında müslümanları ve İslam'ı sorumlu tutmaya hakları olamaz.

 

Dönemin Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Lideri Josef Stalin'in "Bir insanın ölümü trajiktir, on insanın ölümü dramatiktir, bir milyon insanın ölümü ise sadece bir istatistiktir" söylemiyle İslam'a yaklaşan ve öldürülen müslümanlara karşı sözde kınamalar haricinde hiçbir şey yapma gereksinimi dahi duymayanların, söz konusu hristiyan yahut yahudi olduğunda sergiledikleri tavır ikiyüzlükten ibarettir.

 

Yaşananlarla ilgili günlerdir Dünya ve Türkiye gündemi meşgul edilmekte, yine dünya'da ve ülkemizde yürüyüşler düzenlenmekte, Hebdo'nun, Peygamber Efendimiz hakkında yaptığı karikatürler paylaşılamakta ve aynı kesimler tarafından belirli bir algı operasyonuyla ortam oluşturulmaya çalışılmakta.

 

Ulusal çizgideki birçok yazarımız ve basın kuruluşumuzda gerek köşe yazıların da, gerekse gazete manşetlerinde bu konuyu işlemekteler.

 

Yaşanan olayın ardından Fransa başta olmak üzere diğer Avrupa ülke yetkililerince verilen demeçler, batının "İslamafobi" olarak adlandırdığı durumun yaygınlaşmasına katkıda bulunmaktan başka birşey değil. Yani bile bile lades yapılmak isteniyor.

 

Basın özgürlüğü adı altında İslam'a ve peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V.)'e hakaretlerde bulunacaksınız, tepkiler olduğunda ve bu tepkiler ciddi boyutlara ulaşıp, can yaktığında yaygara koparacaksınız. Öyle bir dünya yok.

 

Charlie Hebdo başta olmak üzere, bu tür yayınlar yaparak İslam'a ve müslümanlara karşı haçlı zihniyetini yeniden hortlatmaya çalışan iç ve dıştaki herkesin bilmesi gereken, Selahaddin Eyyubi ruhunun devam ettiğini unutmamalarıdır.

 

İnancımız gereği, yaradılanı yaradandan ötürü severiz lakin herkes HADDİNİ bilecek...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Rota (www.duzcerota.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Mobil Uygulamalarımız

Android Uygulamamız