- 7.06.2019 10:49
Fizikte ölçümlerin ve fizik yasalarının birbirine göre farklı hareket durumlarında bulunan gözlemciler bakımından, değişebilirliğine ilişkin kavram diye geçer Rölativizm.
Felsefede ise; iyi veya kötünün kişiden kişiye veya toplumdan topluma değiştiğini ileri süren görüşe de Rölativizm denmiş.
Terörde veya bölücülükte ise “AŞAMA-AŞAMA KABUL ETTİRME” nin adına daRÖLATİVİZM diyorlar.
Daha doğrusu ve öz Türkçesi, terörde savunma, denge ve kabul ettirmedir Rölativizm. Milletleri sindirme zorla kabul ettirme ve hatta bölerek parçalama. Sistem bu ve hemen anlatayım size o zaman bu sistem nasıl çalışır.
***
Terör Türkiye’de nasıl başladı hemen hafızamızı yoklayalım isterseniz. 70’li yıllarla başladı bizim maceramız sağ ve sol gurup çatışmaları ile. Kardeşi kardeşe kırdırma dönemi anlayacağınız. Vatandaş askeri darbeyi ister oldu, hem de canı gönülden.
80’li yıllarda Askeri Darbe ile ipler verildi dış güçlerin eline ve 1980 ihtilali yapıldığında değerli büyüğümüz canımız Amerika’mızdan ilk sinyaller geldi. “Bizim Çocuklar darbe yaptı” sevinç çığlıkları taa buralardan duyuldu.
Türk halkı önce bir güzel sindirildi ve Amerikan filmlerindeki gibi her şey süt liman gösterildi. Ama Amerika’nın ihtirasları bitmedi tabii ki. APO ve PKK belâsını sardı başımıza, Kürt halkına özgürlük teranesi ile. Önceleri “Dağdaki üç-beş çapulcu dendi” ülkemdeki memurları tarafından, göze inen perde misali.
90’lı yıllarda SAVUNMAYA geçti üç-beş çapulcu bu aziz vatanda. Sonra DENGE kurma dönemi başladı dış güçlerin üstün gayreti ile. Ama ne denge, daha önceleri direktif ile işini gördürüyordu Amerika, 1993 den sonra bu coğrafyaya geldi ve resmen yerleşti. Yani dengeyi kurdu.
2000’li yıllar ise SALDIRI faslının şiddetle yaşandığı dönemler oldu bu memlekette. Türk tarihinde kara bir sayfa ve gelecek nesillere lanetle anılacak bir dönem başladı tüm açılımları ile. Dağdaki üç-beş çapulcunun uzantıları T.B.M.M. sine girdi 20 kişi olarak ve 530 Milletvekilinden daha fazla haklarını savunmakta ve dediğini de yaptırmaktalar.
Bu plânın bilançosu ise 35 bin vatan evlâdı toprak oldu. Niçin oldu derseniz ABD ve AB’nin ihtiraslarından tabii ki. Binlerce kez yazıklar olsun bunların çanak yalayıcısına ve Allah (C.C) bunları KAHHAR sıfatı ile kahretsin.
***
Şimdi ise KABUL ETTİRME dönemi başladı.İlk kabulümüz Saddam dönemi idi, sonra ise 59. hükümet dönemi. Vatanıma, Milletime hayırlı ve uğurlu olsun.
34 terörist gözlerinde Ray-Ban güneş gözlükleri, sırtlarında Diesel marka sırt çantaları, altlarında 150 bin dolarlık cipleri ile sınırımıza kadar geldiler. Sınırda ise DTP’li vekiller ve sempatizanları tarafından birer Kahraman gibi törenle karşılandılar. Alkış tufanı koptu sınırlarımızda bunlar için.
Bunlar kim? Eli kanlı teröristler, savunuculuğunu yaptığı Kürtler mağara gibi yerde sefillik içinde yaşarken, kendileri sefahat içinde yüzenler kortej eşliğinde ülkeme girdi. Hemen ayaküstü mahkeme edildi ve bu 34 teröristten 29 u serbest bırakıldı. 5 i ise mahkemeye sevk edildi. Korkmayın tutuklamak için değil formalite icabı, hepsi serbest kalırsa yakışı kaçmaz o kadar binlerce Şehit vatan evlâdına karşı. Ama hemen onları da salıverecekler merak etmeyin.
Koca Türkiye bu pislikleri KABUL etti. Onlarda söylüyorlar zaten “Sakın yanlış anlaşılmasın, kimse bizi teslim olmuş falan diye yanılgıya düşmesin, biz bu süreçte bir adım öndeyiz ve ateşkesi konuşmaya geldik” dediler. O zamanın DTP başkanı, şimdinin Mardin Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk durur mu o da patlatmıştı demecini basına. “Devlet bir adım atsın PKK 10 adım atar.” Bravo tebrik ederim hepinizi, yeni ülkenize hoş geldiniz sefalar getirdiniz. İşte böyle başlamıştı bizim maceramız ve geldiğimiz nokta ortada.
Canlı kurbağayı sıcak suda pişiremezsiniz. Sıçrayıp çıkar. Lakin soğuk suya koyup ocağı da kısık ateşte kaynatmaya başladığınız zaman kurbağa yandığını fark etmeden teslim olur.
Aynı ülkemin durumu, kanıksadıkça kanıksadık ve manzara ortada.
Ahmet ÇODUR
Yorum Yap