MÜREKKEP YALAMAK

  • 11.06.2019 11:32

Düzce’de İstanbul caddesinde esnaflık yapan bir dostumun dükkânın da sohbet ediyorduk. Laf dönüp dolaşıp dilimize yerleşen atasözleri ve yine dilimize yerleşen deyimler ve tabirlere geldiği zaman, bana dönerek “Yahu arkadaş, sen güzel konuşuyorsun da bizde senin gibi çok mürekkep yalamış olsak, bu konunun yabancısı olmayız” dedi. Ben de “ Haydi bu lâfına sünger çekeyim çünkü ben fazla mürekkep yalamadım” dedim.

 

Sonrada aşağıda yazdıklarımı anlattım kendisine.

 

***

 

Zamanımızda çok okuyup yazanlara “Çok Mürekkep Yalamış” deyimini kullanırız veya “Haydi bu işin üzerine de Sünger Çekelim bakalım” diye hatalarını örtbas ederiz sevdiklerimizin.

 

Hep düşünmüşümdür, bu deyimler dilimize nasıl yerleşmiş diye öyle değil mi? Eğer bir deyimi kullanırken, yerinde ve zamanında kullanırsak çok hoş olur. Yoksa o zaman şöyle derler bizim için “Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı.” Yani gereksiz ve zamansız söylediğimiz sözlere verilen alaycı cevaptır bu deyim tabii ki.

 

***

 

HAT sanatının ne olduğunu hepimiz biliriz, güzel yazı yazma sanatıdır bu işlevin adı. Milletimizden çok ustalar çıkmıştır bu sanat dalımızdan. Bu sanat ile uğraşanlara da HATTAT denildiğini biliyoruz.

 

Hat Sanatında kullanılan mürekkep ve kâğıt özel hazırlanır. Yağlı is’in içine bir sürü katkı maddesi katılarak hem mürekkebe akıcılık kazandırılır hem de yazım esnasında hata yapılırsa kolayca silme işini yapabilmek için kullanılır. Hatta kullanılacak kâğıdın üzerindeki yazıların dağılmaması için kâğıt ÂHAR denilen bir madde ile saydamlaştırılır.

                                                         

Bu sanatı yapanlar işlerini öyle ciddi ve severek yaparlar ki, olası bir hatada bu yazıyı dilleri ile yalarlarmış. Çok hata yapan da çok mürekkep yalamış olur böylelikle. Yani hataları yalaya-yalaya bir daha hata yapmamaya özen gösterirlermiş Hattat’lar. “Çok Mürekkep Yaladık” deyimi de buradan kalmıştır dilimize.

 

Bazen de hata yaptıklarında ıslak bir süngerle bu hatalarını silebiliyorlarmış.“Hatalarına Sünger Çektim” tabirinin de kaynağı yine Hat sanatını yapan Hattatlarımıza aittir.Buna benzer sözlerin birçoğu dilimizi öylesine yerleşmiş ve zenginleştirmiştir ki, hayran kalmamak elde değil sevgili okurlar.

 

***


Benim en çok hoşuma giden deyimlerden bir tanesini sizinle paylaşmak istiyorum.

 

“Alacağına Şahin, vereceğine Serçe” deyimini sıkça kullanırız güncel hayatta. Alacağını son kuruşuna kadar ve hiç insaf etmeden alan ve borcunu ise vermemek için türlü taklalar atarak ve kendisini acındıranlar için söylenmiş bir deyimdir.

 

Dedik ya esnaf arkadaşın dükkânında geçti bu konuşmalar.

 

Bu arkadaşımızın Maliyeden yani Defterdarlıktan külliyetli miktarda KDV (Katma Değer Vergisi) alacağı var. Fakat Bağ-kur’a ise çok cüz’i bir borcu var. Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borcu zaman geçtikçe çığ gibi büyümekte ve alacağı ise durduğu yerde durmakta.

 

Arkadaşım Sosyal Güvenlik Kurumuna söyle bir teklifte bulunur. “Alacağımı borcuma mahsup edin lütfen” der. Yetkili gayet pişkin bir şekilde şöyle cevap verir. “Kurum olarak biz alacağımızı biliriz sen de alacağını takip et.”

 

Sanki!.. başka bir devletin kurumu gibi.

 

İşte böyle Sevgili okurlar, maalesef Maliyemiz ALACAĞINA ŞAHİN, VERECEĞİNE SERÇE olmuş.

 

Hoşça kalın.

 

Ahmet ÇODUR

ahmet-codur@hotmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Rota (www.duzcerota.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Mobil Uygulamalarımız

Android Uygulamamız