41 yaşlıyı barındıracak tesis yok mu?

Akçakoca’da bulunan Kızılay Yaşlılar konukevinin miadını doldurduğu gerekçesiyle yıkılması kararının ardından, burada bulunan 41 yaşlının akıbetinin ne olacağı sorusuna cevap aranmaya devam ediyor. İlçede bulunan STK ve bazı siyasi parti temsilcileri Kızılay Genel Merkezi tarafından Kartal’da bulunan bir konukevine nakledilmek istenen yaşlıların, yeni bina yapılana kadar ilçede barındırılması için çalışma yapıyor.

41 yaşlıyı barındıracak tesis yok mu?
18.12.2019 - 14:42
362

   Akçakoca’da bulunan Kızılay Yaşlılar konukevinin miadını doldurduğu gerekçesiyle yıkılması kararının ardından, burada bulunan 41 yaşlının akıbetinin ne olacağı sorusuna cevap aranmaya devam ediyor. İlçede bulunan STK ve bazı siyasi parti temsilcileri Kızılay Genel Merkezi tarafından Kartal’da bulunan bir konukevine nakledilmek istenen yaşlıların, yeni bina yapılana kadar ilçede barındırılması için çalışma yapıyor.

 

   1984 yılında, Hayırsever Zehra Gürsoy tarafından Türk Kızılay’ına bağışlanan arsaya Yaşlılar Konukevi inşaatı yapılmasına karar verilmiş ve 1988 yılında inşaat tamamlanarak yaklaşık 30 yıldır yüzlerce yaşlıya ev sahipliği yapıp hizmet veren yapının yıkılma kararı ilçedeki STK ve siyasi parti temsilciliklerini ayağa kaldırmış durumda.

 

 

   Tek ses tek nefes şekilde hareket eden ve basın açıklamalarıyla tepkilerini dile getiren Akçakocalılar, günlerdir endişeli bir bekleyiş içerisinde olan konukevi sakinlerinin biraz umut olmak için DOHAYCAN (Doğa-Hayvan-Canlı) Derneği öncülüğünde Vatan Partisi Akçakoca İlçe Başkanı Serap Naz Başar’ın da katılımıyla canlı müzik eşliğinde bir moral günü düzenledi.

 

   Etkinlikte yaşlılarla bir araya gelen DOHAYCAN yetkilileri ve Serap Naz Başar, amaçlarının konukevi sakinlerine moral vermek olduğunu ifade ettiler. Başar, burada yaptığı sürece yönelik yaptığı açıklamada, şunları dile getirdi;

 

 

   “İnsanlar yaş aldıkça daha duygusal, daha hassas olurlar. Azalır dirençleri, yorgundurlar, direnmeye mecalleri de kalmamıştır zaten. Fiziksel yıpranmışlık gibi gözle göremezsiniz ruhtaki yorgunluğu. Koca bir hayatın yaşanmışlığı, her biri ne hikayeler barındırır içinde. Temaları farklı olsa da, bu hikayelerin kahramanları aynı adreste birleşirler bazen. Büyük bir aile olurlar ve istedikleri tek şey sağlık ve huzurdur.

 

   Hayat pastası herkese eşit dilimlenmez çoğu zaman. Kimi mutludur yanında torun torba kimi ise darda,  zorda. Ya kimsesiz kalmıştır ya da kendilerine bakacak kimseleri kalmamıştır! Kalan ömürlerini huzur içinde yaşamak isterler. Son çare, sahip oldukları belki de tek maddi varlıklarını bağışlayarak huzur evlerine yerleşirler.

 

   Evet, bu hikayenin kahramanları ile aynı havayı soluyor, sorunlarına çare olmak istiyoruz. Yaşamlarının arta kalan kısmını geçirmek ve hayata gözlerini burada yummak üzere tercih ettikleri güzel Akçakoca’mızda bulunan huzurevi sakinlerimizin huzuru kaçmış durumda. Neden mi? Deprem yönetmeliği kararı gereğince tahliye edilmelerine karar verildi.  Bu karara şüphesiz kimsenin itirazı olamaz. Binanın yapımı esnasında İstanbul-Kartal’a yerleştirilmek istenmelerinedir itirazımız.

 

 

   Bizlerden bir parça olmuş 41 yaşlımızı bağrına basan Akçakoca’mızda, geçici bir süre barındıracak tesis mi yok?”

 

   Başar, konuşmasının devamında, “Kendi eşyalarını getirmiş, odalarını döşemiş, zor da olsa yeni ortamlarına uyum sağlamış bu insanların sil baştan yapmaya güçleri yeter mi? Duyguları bir yana, sağlıkları elverişlimi bu değişime? Konu sadece beden sağlığı olsa ambulanslı taşıma ile halledebilirsiniz. Ancak Alzheimer hastalarını nasıl taşıyacaksınız?

 

   Gözleri görmeyen bir kişi kendi evinde, alışık olduğu ortamda yaşamaya uyum sağlamıştır, çünkü nerede hangi eşya, nerede kapı var her detayı bilir. Onu başka bir evde yaşamaya zorlarsanız tökezler, düşer. Alzheimer hastaları da aynen böyledir. Güncel hafızaları çok zayıf olduğu için yeni yaşam alanlarına uyum sağlayamazlar ve hastalıkları tetiklenerek hızla ilerler. Nerede olduğunu bilmedikleri için kaybolmuş hisseder, panikler ve korkarlar. Alışık oldukları ortamdan kopartılmamalıdırlar. Akçakoca içinde başka bir tesise yerleştirildiklerinde de huzursuz olacaklardır ancak alışık oldukları sahilde bir gezintiye çıkarılmaları dahi onları rahatlatacaktır. Tamamen yabancı bir ortamda yaşamaya zorlamak acımasızlık olacaktır” dedi.

 

   Kızılay Genel Merkezinin “Kartal’a nakil”  kararına Akçakoca halkı olarak tek ses, tek nefes olmuş durumda olduklarını da sözlerine ekleyen Başar, “STK lar ve siyasi parti başkanları başta olmak üzere tüm Akçakoca halkı bu karara tepkimizi dile getirdik, basın açıklaması yaptık ve ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Yıkım-yapım aşamasında, yaşlılarımız Akçakoca’da kalmak istiyorlar. Ortamlarının değişecek olması, üstelik deprem riski daha yüksek olan bir bölgeye gidecek olmaları ve bu bekleyiş onlara çok yıprattı. Hayatlarının son demini HUZUR içinde geçirmek üzere beldemize gelmiş olan bu büyüklerimiz son derece üzgün, tedirgin ve huzursuzlar. HUZUR EVİ HUZUR YUVASI OLMALIDIR” şeklinde konuştu.

 

   Konukevi sakinlerinden Nimet teyze ise duygularını şu şekilde dile getirdi;

 

   “Eşimi kaybettim, çoluk çocuk da yok. Kayseri’den geldim, evimi barkımı dağıttım şimdi buradayım. Üç dört ay yemek yiyemedim, çok zor alıştım. Tam alıştım derken, şimdi Kartal’a gideceksiniz diyorlar. O zorlukları tekrar yaşamaya gücüm yok. Ne olur bize yardım edin” dedi.