Dünya Peyzaj Mimarlığı Ayında Düzenlenen Etkinliklerle Farkındalık Oluşturuluyor

Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi’nin hayata geçirdiği Orman Fakültesi Konferanslar Serisi’nin (OFKS) 66. sayısında “2022 Dünya Peyzaj Mimarlığı Ayı” nedeniyle15. Dönem Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Otuzoğlu “Peyzaj Mimarlığının Bugünü ve Geleceği” konusu hakkında bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.

Dünya Peyzaj Mimarlığı Ayında Düzenlenen Etkinliklerle Farkındalık Oluşturuluyor
12.04.2022 - 14:14
Kaynak: Haber Merkezi
839

Moderatörlüğünü Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Yerli’nin yaptığı konferansın açılış konuşmasını Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haldun Müderrisoğlu yaptı. Nisan ayının peyzaj mimarı olarak kendileri için keyifli bir ay olduğunu ifade eden Müderrisoğlu, dünyada kutlanan “Dünya Peyzaj Mimarları Ayı’nın Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi’nde, Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Uzun’un öncülüğünde, düzenlenen etkinliklerle mesleğin görünürlüğüne katkı sağlandığına vurgu yaptı. Konferansın faydalı olması temennisinde bulunan Müderrisoğlu başarı dilekleriyle konuşmasını sonlandırdı.

 

“İnsanlar Her Zaman Doğayı Şekillendirmek İstedi”

Çevrim içi olarak düzenlenen konferansta sunum yapan15. Dönem Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Otuzoğlu,  İnsanların her zaman doğayı, yaşadığı yeri, açık ve yeşil alanları şekillendirdiğini ifade ederek bu durumun tarım toplumu sonrası yerleşik hayata geçilmesiyle hız kazandığını söyledi.

Kırsal, tarımsal ve doğal peyzajdan fazlasıyla faydalanan ve şekillendiren insanların, bir araya geldikçe kentsel peyzaja da ağırlık vermeye başladığı bilgisini paylaşan Yasin Otuzoğlu, Antik Mısır Bahçe Sanatı, Eski İran Bahçe Sanatı, Mezopotamya Bahçe Sanatı, Yunan Bahçe Sanatı, Rönesans Bahçe Sanatı ve Barok Bahçe Sanatı hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

 

“Sanayi Devrimi ile Birlikte Peyzajın Kıymeti de Arttı”

Sanayi devrimi sonrasında kentlerde yaşam koşullarının ağırlaşması, veba ve hastalıkların sağlıksız yaşam koşullarından dolayı artmasıyla peyzajın kıymeti daha da arttığını ifade eden Otuzoğlu, İngiltere’de başlayan pitoresk ve natüralizm akımları sanayi devriminden fazlasıyla etkilendiğini ve böylelikle peyzaj Mimarlığı kavramının ortaya çıktığını, bu durumunda Peyzaj Mimarlığı’nın artık bir meslek olarak anılmaya başlandığını dile getirdi.

 

“Peyzaj Mimarları 1973 Yılında Mezun Olmaya Başladı”

Türkiye’de Peyzaj Mimarlığı eğitiminin 1933 yılında kurulan Yüksek ziraat Enstitüsü bünyesinde “Süs Nebatları Şubesi” ile başladığını söyleyen misafir konuşmacı, Ankara Üniversitesi’nin 1946 yılında kurulması sonrasında ve bu kuruluşun içerisinde yer alan Ziraat Fakültesi bünyesinde “Bahçe Mimarisi ve Ağaçlandırma Kürsüsü” ile Peyzaj Mimarlığı eğitiminde yeni bir döneme geçildiğini ifade etti. Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nün 1968 yılında lisans eğitimine başladığını ve ilk mezunlarını 1973 yılında verdiğini katılımcılarla paylaşan Yasin Otuzoğlu, günümüzde ise 48 üniversitenin; Ziraa, Orman, Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakülteleri bünyesinde Peyzaj Mimarlığı bölümünün bulunduğunu ifade etti.

Peyzaj mimarlığı’nın nesiller boyunca daha çok güzel alanlar oluşturmak, doğayı kontrol altında tutmak için gerçekleştirildiğini söyleyen Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Otuzoğlu, fakat doğal kaynakların hızla tüketilmesi ve salgın hastalıklarının etkili olması sonucunda peyzaj mimarlığı anlayışının da değiştiğini dile getirdi.

 

“Peyzaj Mimarlığı Tüm Canlılara Hizmet Eden Bir Ekosistem Hizmeti Haline Geldi”

Önceden yağmur sularının gitmesi için kanallar oluşturulurken günümüzde suya olan ihtiyaç neticesinde bu suların biriktirilmesi amacıyla depolar oluşturulması peyzaj çalışmaları içerisinde yer aldığı bilgisini veren konuşmacı, “Konuyla ilgili eylem planları, uluslararası sözleşmeler yayınlandıkça ve imzalandıkça peyzaj koruma, peyzaj onarım, bakım ve oluşturma süreçleri çok daha kıymetli olmaya başlamıştır. Peyzaj Mimarlığı artık eskiden olduğu gibi insan merkezli, sadece insana hizmet eden bir yapıdan çıkıp, tüm canlılara hizmet eden bir ekosistem hizmeti haline gelmiştir.” dedi.

 

“Uygulanan Peyzaj Mimarisiyle İklime Olumlu Katkılar Sağlanabilir”

Gelecekte Peyzaj Mimarlığı mesleğinin; iklim değişikliğin yarattığı olumsuz koşullara uyum sağlamak ve bu koşulların etkilerini olabildiğince azaltmak yakın gelecekte başlıca çalışma konularını daha çok irdeleyeceğini vurgulayan misafir konuşmacı, “Peyzaj mimarlığının en temel enstrümanlarından olan bitkisel materyallerin doğru kullanılması ile iklim değişikliğine uyum, etkilerinin azaltılması, kentsel ısı adası etkisinin düşürülmesi, suyun verimli kullanılması mümkündür.” ifadelerini kullandı.

 

“Sadece Süs Bitkileri Değil, Gıda İhtiyacını Karşılayan Bitkiler de Kullanılmaya Başlandı”

Dünyada artan gıda krizi ile birlikte kentsel tarım tekrar konuşulmaya başlandığının altını çizen Yasin Otuzoğlu, “Gıda güvenliği ve verimliliği için biyoçeşitlilik anahtar görev üstlenmektedir. Kentlerde biyoçeşitliliğin sağlanması ise yalnızca doğru peyzaj planlama ve tasarımıyla mümkündür. Yani doğru ve etkin bir peyzaj planlama ve tasarımı, gıda güvenliğini de sağlayacaktır. Bu sadece kentlerde değil, kırsal alanlarda, tarımsal peyzaj alanlarında da bu şekilde seyretmektedir.” dedi.

Peyzaj Mimarları Odası Öğrenci Üye Komisyonu PMOGEÇ hakkında da bilgiler veren Yasin Otuzoğlu, katılımcılardan gelen soruları da yanıtlayarak konuşmasını sonlandırdı.


Editör: B. Zengin