- 16.04.2019 10:46
Tilki ormanda gezmektedir. Bir ağacın dalında asılı bir geyik bud'u görür.
Açtır ama şüphelenir. Kontrol etmeye başlar ve görür ki bu bir tuzak. Geyik bud'u bir iple bombaya bağlıdır. Epeyce uzağa gider ve başını kollarının üzerine koyarak yatar. Biraz sonra kurt gelir, budu görür ve yatan Tilkiyi de tabi.
Tilkiye sorar "ne yapıyorsun dostum"
Tilki cevap verir "hiç… Yatıyorum"
-“Burada bir but var”der kurt..
-“Evet var”der tilki...
- “Neden yemedin”
Tilki sakince cevap verir;
"BUGÜN ORUÇLUYUM"...
Kurt kendinden emin; "Ben yiyeyim o zaman"
Tilki "Buyur afiyet olsun" der.
Kurt but'a uzanır uzanmaz bir patlama, ortalık toz duman. Kurt yaralı, hareketsiz 10 metre uzakta perişan halde yatarken, tilki sakince bud'a yanaşır ve afiyetle yemeye başlar.
Bunu gören kurt;
"Lan utanmaz hani sen oruçluydun.."
Tilki pişkin pişkin;
"Biraz önce top patladı duymadın mı ?"der..."
***
Son mahalli seçimlerden sonra, ülkemiz insan aklının almayacağı tuzaklar içine çekilmektedir.
İlk tuzak; 24 Mayıs 2016'da Başbakan olarak göreve başlayan Binali YILDIRIM, bir gün sonra Cumhurbaşkanlığı külliyesinde ilk kez Bakanlar kuruluna, bir sonraki gün ise MGK'ya katıldı.
Dışişleri Bakanlığı, bu MGK kuruluna bir NATO teklifi sundu. Teklifi 30 Mayısta karara bağlayan Bakanlar kururlunun sunduğu teklif, Cumhurbaşkanının da onaylaması ile 1 Haziran 2016'da Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
5 Bölüm halinde ve 24 maddeden oluşan karar ile "Türk Askerinin yurt dışında; NATO askerinin yani Amerikan askerinin ise Türkiye'de 'TBMM kararı' olmadan konuşlandırılmasına" izin verilmiş oldu.
NATO yani Amerika, Türkiye'deki olası bir iç kargaşada veya askeri bir darbede elini kolunu sallaya sallaya müdahale edebilecek.
Demek ki neymiş, "Eeeeey! Amerika haddini bil" demekle olmuyormuş. Ve bu gürlemelerin tamamı tiyatro imiş.
***
15 Temmuz kalkışmasından sonra aklımız başımıza geldi lakin şimdide tekliften geri dönemiyoruz. Devlet nizamını pek bilmediklerinden her şeye balıklama atlamanın ceremesini maalesef tüm ulus çekecek.
Ülkemiz maalesef bir tuzağın içine daha çekiliyor ve bizlerin elinden hiç bir şey gelmiyor. Pembe gözlükle ekonomimiz şirinleştirildi, bu seferde vatandaşın mide gurultusunu duyamadık.
***
Mahalli seçimlerde İstanbul Belediyesi tüm planları bozdu. Tahmin etmedikleri bir netice ile karşı karşıya kalınca da ne yapacağımızı şaşırır olduk. 3 saatte tüm ülkede kullanılan oy'ların sayımı yapılıyordu şimdi aynı oy'ları 15 gündür sayamıyoruz.
1 Nisan sabahı Ekonomik tedbir müjdeleri ile uyandık.
1 Nisan şakası gibi uygulanan zam üstüne zammın sonu gelmiyor sevgili dostlar.
Bende istemiyorum bu kara tabloyu sizlere göstermeyi ama acı gerçekle karşılaştığımızda
"Ben duymamıştım, kimse bana hatırlatmadı, yok ya o kadarda abartmayın..." dememeniz için, tuzağın farkına varalım.
Neymiş; "Kurt Kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış."
Ahmet ÇODUR
ahmet-codur@hotmail.com.
Yorum Yap