KILIÇ HAKKI

  • 22.07.2020 11:11

Günlerdir AYASOFYA konusu ile hem hal olduk. Bu arada hayat pahallılığı, Pandemi yani salgın unutuldu veya unutturuldu.

 

Efendim, Fatih Konstantinapol’ü fethedince KILIÇ HAKKI olarak Ayasofya’yı kiliseden camiye çevirmiş, ilk namazı da kendisi kıldırmış. Helal olsun Anasının ak sütü gibi helaldir.

 

Çünkü etrafında birçok kilise var ve hiç cami veya mescit yok. İbadet için çevirmiş olabilir. Yıkmadığına dua etsinler.

 

İslam’da bu durumlarda ne yapmamız gerektiği konusunda mezhepler arasında bile görüş ayrılığı varken, araştırmacı Tarih yazarları tarafından bir görüş var ki, benim gibi düşünenlerin kafasına çok yattı.

 

“İslam Hukuku'nda böyle bir düzenleme var diye gayrimüslimlerin mabetlerine keyfi olarak el konulamaz! ... Anlaşılacağı üzere ve elbette bize göre; İslam'da kılıç hakkı olsa bile bu hak, uluslararası hukuktan kaynaklanan bir hak olmayıp, tamamıyla defacto, yani oldubittiye dayalı fiili bir durumdur.”diyorlar araştırmacı yazarlar.

 

Eğer “Kılıç hakkı.” görülerek Fatih’in o zaman içinde Ayasofya’yı camiye çevirmesi ne kadar haksa, İngilizlerin (Allah onların belasını versin) İstanbul’u işgal etmesi de kılıç hakkı, o zaman  “kılıç hakkı” kime geçiyor, işte burada benim kafam karışıyor.

 

Şayet Padişahın İstanbul’u İngiliz’lere tesliminden sonra, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tekrar İngilizlerden geri alması ile İslam toprağı olan İstanbul’da “Kılıç Hakkı” kime geçiyor?

 

Rahmetli ATATÜRK burayı Müze’ye çevirmişse ki haklı gerekçesi ise 150 metre ilerideki Sultan Ahmet Camii’dir. Bu kadar feryat niye? Yoksa yine Ayasofya mabedini kullanarak bu ülkenin kurucusuna küfür etmek veya aşağılamak mı niyetiniz?

 

Gelelim zamanımıza;

 

Yukarıda da yazdığım gibi; dünya Pandemi yani salgınla uğraşırken, ülkemiz ise ekstradan hayat pahallılığı ve geçim sıkıntısı ile uğraşırken, Hükümetimiz ise bu konularda ivedi önlemler alıp sorunlarımıza çare bulması gerekirken, birde bakıyoruz ki her zaman ki gibi kafası karışmış vatandaşlarımızın önüne Ayasofya zokasını atıyor. Kafası yarın ne bulacağımda sofraya koyacağım telaşındaki gariban vatandaşımız da bu zokayı yutuyor.

 

Sen18 senedir iktidar da ol, Van Akdamar’daki kiliseyi restore ettir camiye çevirme, Süleyman Şah türbesini bir gecede Suriye’deki vatan toprağımızdan kaçır orayı birilerine bırak, sınırımızdaki bir yere Türbeyi dik. Kılıç hakkımız olan Ege’de 12 adalarını Yunan İşgalinden koruma ve Yunan Devletinin tasarrufuna ver, sonrada müze olan Ayasofya’yı ibadete açtım diye hava at.

 

Sormazlar mı adama bu güne kadar zamandır neredeydin diye.

 

Hatta bizler Ayasofya ile uğraşırken sizler Trakya bölgemizdeki binlerce dönüm tarım arazisini bir gecede imara açın. Sebep Kanal İstanbul projesinde Katarlıların aldığı binlerce dönüm tarım arazisini betona çevirtmek.

 

Ülkemin garip bir o kadarda saf halkımdan da Ayasofya için alkış bekle.

 

Türk halkı saftır amma salak değildir. “Kılıç Hakkını” da bilir, “Kılıç Artıklarını” da.Bir gün önüne sandık gelirse ( ki artık orası da meçhul) bunun hesabını sorarlar adama.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Rota (www.duzcerota.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Mobil Uygulamalarımız

Android Uygulamamız