Turizm denildiğinde bir çoğumuzun aklına genelde deniz kenarında kumların üzerinde uzanıp güneşte kendini yakmak gelse de, birde doğa, tarih ve inanç turizmi vardır.

Doğa turizmi açısından Düzce iki metropol şehri arasında kalmış ulaşılması en kolay olan şehirdir.

Düzce, doğaseverlerin yaz kış her mevsim doğa ile baş başa kalıp metropol şehirlerinin gürültü ve kalabalığından uzaklaşması için kaçış noktalarından biri olabilir. Özellikle trekking, rafting gibi doğa sporlarına ilgi duyanlar için Düzce gezilecek yerlerin başında gelmelidir.

Rafting için Melen çayı, geziler için Kuru göl kanyonu, Aydınpınar Şelalesi, Samandere Şelalesi, Güzeldere Şelalesi, Akçakoca Ceneviz Kalesi, Konuralp Müzesi ve Kırkbasamaklar gibi bir çok yerler vardır.

Turizm eğitimi ve tanıtımı oldukça az seviyelerde olduğundan ilimizde olan potansiyel tam olarak değerlendirilememektedir.

Son yıllarda bu konuda yapılan çalışmalarla içinde bulunulan kısır döngü yenilmeye çalışılmaktadır. İlgili kurum ve kişilerin bu konulara ciddi bir şekilde eğilerek İstanbul, Ankara gibi metropol şehirler başta olmak üzere çevre illerden de hafta sonu turlarını Düzce’ye başlatmalıdırlar.

"Yeşil Düzce" sloganıyla bir bütünlük sağlanmalı ve bu minvalde gerek STK'lar gerekse de ilgili kurum ve kişlerce gereken hassasiyet gösterilerek Düzce'nin turizmine ivme kazandırmak biz Düzcelilerin asli görevlerinden biridir.